Bitlis Barosu avukatı Kadir Köstekçi, cep telefonlarından ulaştıkları kişilere, internetten yaptıkları alışverişler üzerinden 'Borcu zamanında ödemezseniz, icra takibi başlatacağız' deyip, 'hukuk bürosu' adı altında 'icra takibi' mesajı gönderen dolandırıcılara karşı uyarıda bulundu.

Avukat Köstekçi, bugüne kadar birçok kişiyi mağdur eden dolandırıcılara karşı herkesin dikkatli olması gerektiğini, böyle durumla karşılaşıldığında hukuk bürosuna ya da avukata gidilmesinin en doğru yöntem olduğunu söyledi.

Köstekçi, "Türkiye’de son zamanlarda vatandaşların bizlere çok sık getirdiği bir dolandırıcılık hadisesi var. Gerek yakınlarımızdan müvekkillerimizden ve gerekse vatandaşlarımızdan. İnternet üzerinden yapılan siparişlerin 'Tüketici Hakları Kanunu' gereğince cayma hakkı olduğu halde teslim alınmamasından kaynaklı vatandaşlarımıza ilk önce mesaj gönderilmesi, sonrasında telefonlarına ulaşılmasının ardından avukat arkadaşlarımızın ismini kullanmak ve usule uygun olmayan bir dilekçe resmi mesaj atmak gibi şekillerle vatandaşlara ulaşıyorlar. Örneğin; '18 bin TL’lik bir alacağımız söz konusudur eğer 4 bin 900 TL öderseniz dosyayı kapatırız aksi takdirde icra takibi başlatacağız’ gibi ifadelerle vatandaşlarımızı kandırıyorlar" dedi.

"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMAMIZ GEREKİYOR"

Bu konunun birçok boyutu olduğuna dikkat çeken avukat Köstekçi, şöyle konuştu:

"Birinci boyutu bu vatandaşların telefon numaralarına nasıl ve nereden ulaşılıyor? Bunun kargo şirketleri üzerinden ulaşılması söz konusu ise bu büyük bir skandal çünkü kargo şirketlerinin tamamı ulusal firmalarımızdan oluşuyor. Bu firmaların tamamı 'Kişisel Verilerin Korunması Kanunu' kapsamında gerekli önlemleri alması gereken firmalardır. Bu kanun kapsamında müşterilerin kimlik bilgilerinin, telefon bilgilerinin başka biriyle paylaşılması asla mümkün değildir. Bununla ilgili gerekli bilgilendirmeler yapılmış, ulusal firmalar da bu konuda gerekli eğitimlerini tamamlamıştır. Buna rağmen kargo şirketleri, alışveriş yapılan firma ya da onlarda oluşan bir güvenlik zaafiyeti sonrasında ele geçirilen bilgiler doğrultusunda söz konusu vatandaşlara gönderilen SMS’lerle vatandaşlar maalesef ki mağdur edilmektedir. Böyle bir durumla karşılaştığımızda ilk yapacağımız iş 'Kişisel Verileri Koruma Kanunu' kapsamında vatandaşlarımızın gerekli şikayetlerde bulunmasıdır. 'Kişisel Verilen Korunması Kanunu' telefon ve kimlik bilgilerinin en yüksek düzeyde güvenlikle saklanmasını gerektirir. Bu bilgilerin sızdırılması halinde çok yüksek maddi cezalar uygulanır. İkinci boyutu ise, vatandaşların dolandırıcılık hadisesi ile karşı karşıya kalmasıdır. Bunu avukatların isimlerinin kullanılması yöntemiyle uygulanması da TCK’nın 158’inci maddesi gereğince 'nitelikli dolandırıcılık' suçuna girmektedir. Bu durumla karşılaştığımızda savcılığa giderek suç duyurusunda bulunmamız gerekiyor"

Editör: Muhabir Ağrı